Neden Matematiği Sevmiyoruz?

Bu içerik Geleceği Keşfedenler’den Murat Efe Eroğlu tarafından hazırlanmıştır.

Sizce neden matematiği sevmiyoruz? “Matematik” olduğu için mi? Yoksa bazı kalıp ifadelerimizden dolayı mı? Hepimiz aynı şekilde matematik öğrenebilir miyiz? Gelin bu sorulara bir açıklık getirelim.

“Matematiği gerçekten sevmiyor muyuz?”

Aslında hepimiz matematiği az ya da çok seviyoruz. Hayatımızın her yerinde sayılar, denklemler, işlemler var. Ancak hepimize matematik aynı şekilde bahsedilmedi ya da öğretilmedi. Bundan dolayı kimimiz matematiği sever, kimimiz ise hoşlanmaz.

Tüm insanlar aynı mı?

Tüm insanlar aynı mıdır sizce? Aynı eğitimlerden geçseler, aynı testlere tabi olsalar da bunlara rağmen aynı sonucu gösterirler mi? Aslında bunların cevabı çok basit. Hayır, hiçbirimiz aynı değiliz. Her birimiz aynı eğitimlere girsek, aynı testlere tabi olsak da aynı sonucu gösteremeyiz. Hepimiz farklıyız ve hepimizin farklı öğrenme biçimleri var. Kimimiz bazı şeyleri yazarak öğrenir kimimiz ise okuyarak öğrenir. Kimimizin öğrenebilmesi için yaşaması gerekir. İnsanlar bu yüzden aynı şeyleri yapsalar bile farklı sonuçlar alırlar.

Hepimizin okulda öğrendiği matematiğe “soyut matematik” diyebiliriz. Matematik konularını dinleriz, mantığını anlamaya çalışırız ve sonrada bununla alakalı problemler çözerek kendimizi geliştiririz. Bu şekilde konuyu iyi kavrayanlar, matematiği diğerlerinden daha fazla anlar. Ancak dünyada sadece bu şekilde anlayan insanlar mevcut değildir. Örneğin, bazı insanlar bazı şeyleri gerçek hayattan deneyimleyerek öğrenir. Fakat okulda öğrendiğimiz matematik, genel olarak bu yöntemlerle anlatılmıyor. Deneyimleyerek öğrenenler için 3D modellemeler tasarlamak, gerçek hayattan örnekler vermek gibi yöntemler konuyu kavramalarını sağlayabilir.

Bu konuyla alakalı durumu daha iyi kavramak amacıyla bir deney yaptım . Birkaç ortaokul öğrencisini 2 gruba ayırarak onlara 9. sınıf konularını anlattım. İlk gruba sadece konuyu düz ve sade bir şekilde anlatırken, ikinci gruba mantıklarını kavrayabilecekleri şekilde hem modelleyerek hem görsel yöntemlerle hem de gerçek hayattan örneklerle anlattım. Ardından da her iki gruba da ufak bir sınav gerçekleştirdim Çıkan sonuçta ilk grubun ortalama puanı 55.4 iken, ikinci grubun ortalama puanı 85.6 idi. İlk gruptan iyi puan alanlar vardı, ancak yapamayanlar da mevcuttu. Fakat ikinci grubun yanlışları genel olarak dikkatsizliktendi. Yanlışlarını tekrar incelediklerinde soruları doğru yaptılar. Bireysel olarak yaptığım bu çalışmanın herkes için farklı bir öğrenme şeklinin olduğunu ve farklı öğrenme yöntemleriyle öğrenmeleri gerektiğini kanıtlar diye düşünüyorum.

Bu konuyu okulumuzun Bilim Fuarı’nda ele aldım ve bunu bir yazıya da dökmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kaynakça:

https://gulceozdamar.com/ogrenme-cesitleri-gorsel-isitsel/